KAYNAĞIMIZ: KİTAP SÜNNET İCMA VE KIYAS'TIR

Müslümanın Siyasi Bilgisinin Önemi

www.ehlisunnetyolu.net
Müslümanın Siyasi Bilgisinin Önemi

Müslüman Ve Siyaset

YAZAN: Celal Yağmur

Selamün aleyküm arkadaşlar yeni bir konu ile tekrar birlikteyiz…

Öncelikle şu yanlış algıyı vurgulamak isterim. Neymiş efendim müslüman siyasetle uğraşmaz, sen namazını kıl orucunu tut, siyaseti dinine alet etme. Sen politikacı değilsin sen bir müslümansın ne işin olur siyasetle, siyaset şeytan işidir sakın ha bulaşma.!

İşte yıllarca bugibi algıları insanların aklına Müslümanların aklına sokup bizleri birer koyuna çevirdiler. Müslüman şunu yapmaz, Müslüman şuna karışmaz, Müslüman bunu yemez, Müslüman şunu içmez deyip Müslümanları adeta birer robota çevirdiler. Sen müslümansın ne işin olur bu gibi olaylarla, sen namazını kıl duanı et, işe git ordan eve dön namazına niyazına bak. Siyasetle uğraşmak seni günaha sokar uğraşma bunlarla…!

İşte böyle uyuttular toplumu insanları Müslümanları yıllarca. Artık uyanınız, kendinize geliniz ey Müslümanlar. Bir mü’minde olması gereken özellikler vardır, bunlar mü’min ferasetli olması, akıllı olması, takva sahibi olması, ileriyi görebilmeli, dinini iyi bilmeli, dünya ilmini ve dini ilimleri yeteri kadar bilmeli, yaşadığı coğrafyayı iyi bilmeli, dünya siyasetini ve ülkesinin siyasetini iyi bilmeli, helal ile haram, küfr ile iman vs arasındaki farkları iyi bilmesi lazımdır.

Kısacası bir mü’min hem Dünyevi hemde dini ilimleri ve bilgileri iyi bilmelidir. Şöyle geçmişe İslam tarihimize dönüp bir bakalım, nice muhteşem zaferler, nice büyük komutanlar, dört kıtaya hükmedenler, asrı saadet zamanı ve Resulallah (sav) Efendimizin ve onun ashabının ve büyük komutanlarının zaferlerine ve hükümdarlıklarına bir bakın…

Kafir ordusu şavaşı kaybetmiş, müslümanlar zaferle şereflenmişti…Fakat sanki birşeyler ters gidiyordu, düşmanya bu boş dururmu, su uyur düşman uyumaz misali, kılıçla topla tüfekle yıkamadığı müslüman ordusunu ve ülkelerini, bu kez daha basit ve zahmetsiz bir planla yıkmayı hedefliyorlardı bu dev ülkeleri…

Ve asırlarca dünyaya hükmeden bu büyük ülkeler birer birer yıkılmaya kaybolmaya yok olmaya küçülmeye başladılar. Hemde kendi halkları kendi vatandaşları tarafından, ve küffar devletleri istediklerini yavaş yavaş almaya başlamışlardı. Ektikleri tohumların meyvelerini toplamaya başlamışlardı.

Dedikya topla tüfekle yıkamadıkları İslam ülkelerini,İslam imparatoruklarını ve dört kıtayı dize getiren Osmalıyı evet bu yıkılmaz dediğimiz Büyük cihan devleti Osmanlıyı yıkmayı ve parçalamayı başardılar…Hemde bunu Müslümanlara yaptırdılar,yanlış duymadınız bizi bize kırdırdılar ve netice itibariyle kala kala şu küçücük (Osmanlıya göre ) Türkiye kaldı elimizde.

Peki bunun sebepleri neydi neden yıkıldık neden birbirimize düştük neden ayrıldık ve kendi ülkemize karşı ayaklandık,neden,neden,neden.Nedenleri ve sebepleri aslında çok basitti fakat gözlerimizi öyle bir kör etmişlerdiki,önümüzü görmeye aciz kalmıştık.Hani yukarda mü’minde olması gereken vasıflardan bahsetmiştimya,işte düşmanlar bu vasıfların kendileri için çok tehlikeli olacağını düşünüp bunun üzerinde geniş bir çalışma yapıp,bu düşünceyi bu fikirleri bu insanlardan ve kafalarından çıkarttığımız vakit zafer bizimdir deyip çalışmaya başlamışlardır yüzyıllar öncesinden, bıkmadan usanmadan sabrederek yavaş yavaş toplumu cahilleştirmeye,bilgisizleştirmeye ve düşüncesizleştirmeye çaba ve gayret göstermişlerdir…

Ve başardılar bunu…Osmanlıda attıkları tohumların meyvelerini yemeye başlamışlardı,işte olan oldu Halifeliği yıkılıp yerine Cumhuriyet kurulacaktı ve kurulduda.Tamda istedikleri gibi bir zemindi cumhuriyet bunlar için,çünki cumhuriyet demek laiklik demek laiklik demek, din ve devlet işlerinin birbirine müdahale etmemesi anlamını taşıyor.Yani devlet dine müdahale edebilecek fakat, din devlete ve kararlarına kanunlarına müdahale edemeyecekti.

Dindarlar kesinlikle devletin işine karışamayacaklardı,ve hatta bunun günah olacağını cuma vaazlarında halka söylüyorlardı.Küffarların tamda istedikleri oluyor müslüman bir ülkede..!!! Ve kanun üstüne kanun,yasa üstüne yasa,dahada ileri gidilip birkaç dini liderleri asarak halka gözdağı ve korku salındı.Artık insanlar namaz kılmaya dahi korkar olmuşlardı,bırakın artık siyaset ve politika konuşmayı….Ve Türk halkı için uyutulma vakti başlamıştır.Ne acıdırki bunu arkasında namaz kıldığımız hocalarla hacılarla yaptırdılar bizlere.

Cuma vaazları başlıyor….Eeeeyy müslüman devletin işine karışma,çıkardığı kanunlara itiraz etmeyin,şapka dediyse takın,çarşaf olmaz diyorsa çıkarın,şunu yapın,bunu yapmayın vs..vs..Baaak devlete karşı gelinirse vallahi Allah çarpar sizi,bırakın siz bu işleri devlet işini siz işinizi yapın.Evden işe işten eve namazını kıl orucunu tut haccına git kendi ahiretini düşün sadece sanane devletin sorunlarından,ekonomisinden,iyisinden kötüsünden.Ve böylelikle robotlaşma devri başlamıştır.

Düşmanlar için herşey yolunda gidiyor şimdilik oh ne güzel savaş yok silah yok,kan yok,kayıp yok,zarar yok,asker yok..Kollarını bile oynatmadan zafere gidiyorlar,hemde Müslümanı müslümana astırarak,vurdurarak,hapse attırarak…İşte siyasetin gücü işte siyasetin başarısı…Şimdi en başa dönelim ne demiştik,Müslümanda olması gereken vasıflar örnek olarak siyaseti ele alalım.Bizler ülkemizin bireyleri olarak hele birde şu içinde bulunduğumuz yüzyıla bakacak olursak,hem dünya siyasetini,hem coğrafyamızın siyasetini iyi bilmeliyiz.

Bilmeliyizki dedelerimizin,atalarımızın düştükleri duruma bizlerde düşmeyelim.Bakınız komşu ülkelere,Müslüman ülkelere,hepsi kan ağlıyor perişan haldeler oturmuş sanki sihirli bir değnek bekler gibi bekliyorlar…Burda farklı bir parantes açmak istiyorum bu olaylara.Ve şunu söylüyorum,neyi hak ettiyseniz o şekilde yönetilirsiniz…

Bakınız Suriyeye,Irak’a vs diğerlerine neydi bunların sorunu küffarların aynı oyunuydu işte,o ülkenin liderlerini,yöneticilerini halka zülm yapıyor diktatörlük yapıyor deyip kendi halklarınca yıktırdılar ve arkasında,ABD,İngiltere,İsrail ve diğerleri o ülkelere saldırıp size huzur getireceğiz deyip taş üstünde taş bırakmadılar.Hani demiştimya nasıl yaşarsanız öyle yönetilirsiniz,sevinmiyorum bu duruma bilakis üzülüyurum ve utanıyorum çünki oralarda çok çirkef işler yapılıyor müslüman hanımlara çocuklara ve insanlara…

Şuan aynı oyunlar ülkemiz için oynanıyor keşke anlayabilsek,keşke hissedebilsek, hissedebilsekki yukardaki ülkelerin durumuna düşmeyelim…
Evet arkadaşlar müslüman dünya siyasetini iyi bilmeli bilmeliki kim dost kim düşman iyi bellemeli,Müslüman şu olmamalı:

(Namazımı kılarım,orucumu tutarım,kimsenin etine suyuna karışmam,her koyun kendi bacağından asılır,banane komşumdan,banane devletten,banane diğer ülkelerden,banane siyasetten sanki partimi kuracam,işten eve evden işe,ilim öğrenme yok,ilim öğretme yok,ben kendim öğrendim,oda öğrenseydi,kuranımı okuyup yatıp sabah kalkıp dükkanımı açıp rızkıma bakarım.)

Evet müslüman bu olmamalı Müslüman hayatın her alanında aktif olmalı,sadece kendi ahiretini değil tüm insanlığın ahireti için endişe etmeli…Şu içinde bulunduğumuz zaman tam bir santranç savaşlarının olduğu bir zamandır.Müslüman hamlesini iyi düşünmeli,şahını iyi korumalı,mat değil rakibini mat etmeli…Yani dostlarım müslüman siyaseti iyi bilmeli aynı II.Abdülhamid Han gibi..Ne diyorlardı düşmanları Abdülhamid Han için…

Alman birliğini kurmuş olan Prens Bismark, rivâyete nazaran:

“Dünyâda yüz gram akıl varsa, bunun doksan gramı Abdülhamît Han’da, beş gramı bende, kalan beş gramı da diğer dünyâ siyâsîlerindedir…” demiştir.

Müthiş bir tespit değilmi…Ama malesev onuda kendi ailesi ve yakınındaki insanlar indirmiştir tahtan.Ve şu meşhur sözünü söylemiştir tahtan inince ( beni tahtan indirmek için gelen 150 kişilik Türkçülük nidaları atıp türk olduklarını söyleyen gurubun içinde,birtane türk yoktu beni ençok bu üzmüştür dedi…Bakarmısınız olaya bizden biriylermiş gibi görünüp bizi bize vurduruyorlar.
İşte kardeşlerim,abilerim gerçek budur sen sahip çıkmazsan ülkene birileri gelip alır onu elinizden ve asıl yıkım o zaman başlar ve artık hiç birşey eskisi gibi olmaz…

Uyanık ol ey müslüman,uyanık ol ey Türkiye uyan silkelen kendine gel artık…

Başka bir konuda görüşmek üzere kalın sağlıcakla..
Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerimizde olsun inşallah…

YAZAR: CELAL YAĞMUR
www.ehlisunnetyolu.net

Site Sahibi ve Yazarı

www.ehlisunnetyolu.net
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ